Hatalı diyetlerin sonuçları
Kısa sürede verilen kilolar aynı hızla, fazlasıyla
geri alınır. Sebebi mi? Vücudun alması gereken
enerjiden çok daha az enerji alması, metabolizmanın
yavaşlamasına neden olur. Dolayısıyla, diyetimizi
bıraktığımız anda da verdiğimiz kiloları hemen geri
alırız. Kısa sürede verilen fazla kilolar vücut
dengesini altüst ederek, özellikle sindirim ve sinir
sisteminde bozukluğa neden olur. Ani ve dengesiz
zayıflamanın bir başka sonucu da vücudumuzun günlük
gereksinimi olan protein, vitamin ve minerallerden
mahrum kalmasıdır. Bu eksiklik ise bir çok hastalığa
zemin hazırlar.
İdeal zayıflama diyeti
nasıl olmalıdır?
Diyete başlamanın ilk adımı diyet yapmaya
kendinizi hazırlamaktır. Diyete başlamak için ay
başını veya Pazartesi gününü beklemeyin. Yarın
diyete başlamaya ne dersiniz? Gerçekten kaç kilo
vermeniz gerektiğini biliyor musunuz? Beden Kütle
İndeksi’nizi sayfanın aşağısındaki formülden
hesaplayabilirsiniz. Zayıflama diyetlerinden en iyi
sonucu almak, beslenme uzmanları tarafından kişiye
özel hazırlanmaları ile mümkündür. Unutmamak gerekir
ki herkesin yaşı, boyu, kilosu, kan bulguları,
metabolizması ve beslenme alışkanlıkları farklıdır.
Baş dönmesi, sinir bozukluğu, ciltte kuruma gibi
şikayetler doğurmayan ve hiçbir yiyecekten mahrum
kalmayacak şekilde hazırlanan bir beslenme
programınız olmalı.
Azar azar ve sık sık beslenin. Bir günde almanız
gereken kaloriyi 6 öğüne paylaştırın.
Günlük beslenme programınızı yaparken en hafif
öğünün akşam yemeği olmasına özen gösterin. Akşam
yemeğinizi en geç yatma saatinden dört saat önce
yiyin, çünkü ilerleyen saatlerde daha az hareket
ettiğimiz için vücut daha az kalori yakar.
Yemeklerle beraber bol bol su için. Bilinenin aksine
yemeklerle beraber su içmek şişmanlamanıza sebep
olmaz, tam tersine erken doymanızı sağlayarak kilo
vermenizi kolaylaştırır. Özellikle lif yönünden
zengin yiyeceklerle beraber bol su içtiğinizde daha
uzun süre tok kalırsınız.
Yiyecek seçiminizi yaparken kalorisi düşük ve sizi
tok tutabilecek lifli gıdaları tercih edin. Örneğin
pirinç pilavı yerine bulgur pilavını, beyaz ekmek
yerine kepek ekmeğini kullanabilirsiniz.
İdeal zayıflama diyetlerinin içeriği günlük almanız
gereken karbonhidrat, yağ, protein, vitamin ve
mineral ihtiyacımızı karşılamalıdır. Günlük beslenme
programınızı yaparken her öğün protein,
karbonhidrat, yağ ve vitamin alıp almadığınızı
kontrol edin. Örneğin öğle yemeğinizin oluştururken
miktarları az olmak şartıyla protein kaynağı olarak
bilinen et ürünlerinden birisini, karbonhidrat
kaynağı olarak pilav veya makarna, kalsiyum kaynağı
olarak süt veya yoğurt, vitamin kaynağı olarak meyve
yemeyi ihmal etmeyin. Unutmamak gerekir ki dengeli
beslenerek verilen kilolar asla size geri dönmez.
Diyetinize ek olarak evde yapacağınız basit
egzersizler hem kilo vermenizi sağlar hem de başlıca
problemimiz olan kalça ve göbek yağlarının
erimesinde etkili olur. İşte size basit bir hareket;
sırt üstü yatın, ayaklarınızı yere paralel uzatın ve
yere hiç değdirmeden 25 kez kaldırın ve indirin.
İşte en önemli sorun: Bir davette veya arkadaş
toplantısındasınız. Nefis ama bol kalorili börekler,
tatlılar gözünüzün önünde, yememek için kendinizi
zor tutuyorsunuz. Aman dikkat! Şimdiye kadar
iradenize hakim olamadınız ve elinizde fazla
kilolardan başka ne kaldı bir düşünün.
Beden kütle indeksi (Body
mass index)
Beden Kütle İndeksi, kişinin aşırı
kilolu, obez, aşırı zayıf ya da normal kilolu olup
olmadığını belirleyen bir hesaplama yöntemidir. BKİ,
kilonuzun, metre cinsinden boyunuzun karesine bölümü
ile hesaplanır. Örneğin, boyu 165 cm. ağırlığı 55
kg. olan kişinin Beden Kütle İndeksi: 55 / (1.65)2 =
20,2 olur.
Kadınlarda en iyi değerlerin 20 ile 22 arasında
olduğuna inanılır, erkekler de genellikle 23 ile 25
arasındaki değerleri tatminkar bulurlar. Eğer BKİ
değeriniz 17 ile 22 arasındaysa, kilo vermeye
ihtiyacınız yok demektir. Eğer BKİ değeriniz 23 ile
25 arasındaysa, çoğu insanın kabul edeceği gibi,
şişman sayılmazsınız. Ama eğer BKİ’niz 26 veya daha
fazlaysa, bu iyiye işaret değil. Zaten siz de bunun
farkındasınızdır.
İşte, tatilde veya
eğlencede, kilo almadan sağlıklı beslenebilme
Çalışan veya şu an tatilde olan ya da tatile çıkmayı
planlayan çoğu kişinin sanırım en büyük sıkıntısı ev
dışında yedikleri yemekleri kontrol altına
alamamalarıdır. Bu ortam, her öğlen gittiğiniz bir
cafe veya hergün sandviç siparişi verdiğiniz bir
büfe veya şık bir restoran veya bir tatil köyü
olabilir.
İşte size eğlencede, iş yemeklerinde, özel
günlerinizde, hafta sonlarında da sağlıklı
beslenerek, kilo almadan rahat bir yaz
geçirebilmenin püf noktaları:
• Nerede olursanız olun, porsiyonlarınızı mümkün
olduğu kadar küçük tutmaya özen gösterin.
Tabağınızda veya masanızda ne kadar çok yemek olursa
iradenizin de o kadar azalacağını unutmayın.
• Yemek siparişinizin hepsini aynı anda vermeyin.
Böylelikle doyduğunuzu hissettiğiniz anda gereğinden
fazla yemek zorunda kalmazsınız. Özellikle tatlı
tercihinizi en sona bırakınız.
• Yemek siparişinize çorba, deniz ürünleri veya ton
balığı ile hazırlanmış salata ile başlayabilirsiniz.
Böylelikle düşük kalorili olan, çorba ve salata
midenizde hacim oluşturacağından hem daha erken
doymanızı hem de daha az kalori almanızı sağlar.
• Eğer tercihiniz alkol ise, votka, rakı gibi
kalorisi yüksek içecekler yerine kırmızı şarap,
beyaz şarap gibi daha az kalori içeren içecekleri
tercih etmenizi tavsiye ederim.
• Yemeğinizi sipariş etmeden önce kış aylarına göre
daha hafif bir yemek tercih etmelisiniz. Örneğin çok
yağlı veya ağır soslar ile hazırlanan yemekler ile
hem daha çok kalori almış, hem de sıcağın etkisi ile
hazım güçlüğü ile karşılaşma ihtimalinizi artırmış
olursunuz. Bu nedenle ızgara tavuk veya balık,
zeytinyağlı sebze yemeği sizin için ideal seçim
olabilir. Eğer tercihiniz sebze yemeği ise yanında
sizi daha uzun süre tok tutacak lifli bir ürün ile
yemenizi tavsiye ederim. Bu ürün yarım paket ETİ
Form da olabilir veya ince kepekli bir dilim ekmek
de. Böylelikle yemekten yarım saat sonra açlık
duygusu hissetmezsiniz.
• Yemeğinizin tadına bakmadan asla tuz eklemeyin.
Eğer kilo probleminiz varsa yemeğinize eklemeyi
düşündüğünüz baharatın miktarını azaltın. Unutmayın
ki baharatların iştah açıcı özelliği bulunur. Aşırı
tuz tüketimi hem sağlık açısından, hem de selülit
oluşumuna neden olduğundan tercih edilmemeli.
• Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte belki unutulan
belki de göz ardı edilen önemli noktalardan birisi
de posa tüketimidir. Bu nedenle bol bol sebze ve
meyve tüketmeli, özellikle kabuğu ile beraber
yenebilen meyveleri birlikte yemeğe dikkat
etmeliyiz.
• Yazın en çok tercih edilen ve hafif yiyecek olarak
bilinen kızartmalar, özellikle et ve sebze
kızartmaları, düşünüldüğünün aksine hem daha fazla
kalori içerir hem de midemizi gereğinden fazla
yorar. Kızartma, yağın cinsi ne olursa olsun daha
fazla yağ tüketimine yol açtığı için tercih
edilmemesi gereken bir pişirme yöntemidir.
• Masanıza ekmek sepetinin konulmasına izin
vermeyiniz. Eğer ekmek yemeden doyamayacağınızı
düşünüyorsanız, az miktarda kepekli ekmek tercih
ediniz.
• Eğer fast-food tarzında bir öğün tercih
edecekseniz hamburger yerine lahmacun, gazlı
içecekler yerine de ayran tüketebilirsiniz. Patates
kızartması, mayonez gibi kalorisi çok yüksek
yiyeceklerden mutlaka uzak durmalısınız.
• Tercihiniz pizza yönünde ise doğru malzeme ile
hazırlandığı sürece neden olmasın? Örneğin; sosis,
salam, sucuk ile hazırlanan mayonezli bir pizza
yerine, ton balığı, mantar, yeşil biber, soğan ve
domates ile hazırlanmış pizzayı tercih etmeniz daha
sağlıklı olacaktır.
• Yaz aylarını yaşadığınız şu günlerde dikkat
edilmesi gereken en önemli konulardan bir diğeri de
sıvı tüketimidir. Susadığınızı hissettiğiniz her an
mutlaka su içiniz. Ayrıca kolalı içecekler yerine,
yaz aylarında terleme ile kaybedilen mineral
ihtiyacınızı karşılamak için ayranı tercih
edebilirsiniz.
Kışın soğuğunu iyice hissettiğimiz şu günlerde,
sadece çevremizi değil, vücudumuzu da kışa
hazırlamak gerekir. Zira mevsimsel geçiş
dönemlerinde vücut dirençsiz kalır, kişi kendisini
halsiz ve yorgun hisseder. Özellikle kadınların
vücudu normalden daha fazla su tutar ve hep
kendimizi kilo almış gibi hissederiz. İşte bu
durumları önlemek, hem vücudumuzu kışa hazırlamak
hem de kilo alımını engellemek için alınması gereken
tedbirlerden birkaçı;
Şişmanlık; Kadın
erkek hepimizin şikayeti, kış aylarında bir türlü
kontrol altına alamadığımız fazla kilolar... Yazın,
günleri daha uzun yaşamamız ve daha çok hareket
etmemizden ötürü, kışa göre daha fazla kalori
harcarız. Kışın tercih ettiğimiz daha yağlı ve
porsiyon miktarları daha fazla olan yiyecekler sanki
bizi kışın soğuğundan veya gribinden koruyacakmış
gibi düşünerek, beslenme düzenimizi birdenbire
değiştiriveririz. Zaman dilimini kısa hissettiğimiz
bu şüreçte yatma vaktinden en geç 2-3 saat önce
hafif bir akşam yemeği ile günü tamamlamak gerekir.
Ayrıca yaza göre kışın light ürün tüketimimiz
azalır, ancak unutmamak gerekir ki kışın daha az
enerji harcıyoruz, o nedenle daha az kalori almamız
gerekmektedir. ETİ Form’un ürünleri normal ürünlere
kıyasla en az %30-50 daha az kalori içerdiği için,
yazın olduğu kadar kışın da tercih edilmesi gereken
ürünlerin başında gelmelidir.
Kabızlık; Hava
sıcaklığının düşmesi ile birlikte beslenme
planımızda yaptığımız değişikliklerden bir diğeri
de, ne yazık ki, bağırsakların çalışmasında önemli
rolü olan lifli yiyecekleri daha az tüketmemizdir.
Kışın taze sebze çeşidinin azalmasına bağlı olarak
sebze tüketimimiz azalır. ETİ Form’un ürünleri
yüksek oranda lif içermesi nedeniyle kışın rastlanan
kabızlık şikayetinin azalmasını sağlayan ürünlerdir.
Ayrıca lifler midede daha uzun süre tokluk hissi
uyandırması nedeniyle de diyet yapan veya formunu
korumak isteyenler için oldukça önemlidir.
Halsizlik; Kış
aylarında salgın hastalıkların, özellikle de gribin
artması ile birlikte, vücut direncinde azalma
görülür. Çocukluğumuzdan bu yana sürekli duyduğumuz
gibi, kış aylarında daha fazla C vitamini içeren
besinler tüketmeliyiz . C vitamini ile beraber, A, D
ve E vitaminlerine de kışın daha fazla ihtiyacımız
olduğunu unutmamak gerekir.
Ayrıca 100 gr kuşburnunda bulunan C vitamini
miktarının 9, 4-5 adet yeşil sivri biberde bulunan C
vitamini miktarının ise 2 orta boy portakal veya
limonunkine eşit olduğunu biliyor muydunuz?
Kemiklerde ağrı;
Kış mevsiminde güneş ile temas süremizin azalması,
kemik gelişimi için önemli oan Vitamin D’nin de
azalmasına neden olur. Kış güneşinden mümkün olduğu
kadar yararlanmalı ve ışınların tene direkt temasını
sağlamalıyız. Unutmayalım ki cam arkasından
güneşlenme sağlıklı güneşlenme değildir. Kışın artan
vitamin D ihtiyacımızı mutlaka besinlerle
karşılamaya dikkat etmeliyiz. İşte size kışın daha
çok ihtiyacımız olan bazı vitaminlerin kaynakları;
Vitaminler
Kaynakları
Vitamin A Balık, havuç, kayısı, yeşil yapraklı
sebzeler
Vitamin D Balık, güneş
Vitamin E Balık, sıvı yağlar, yağlı tohumlar
Vitamin C Kuşburnu, yeşil sivri biber, çilek,
turunçgiller
Uzun ve sıcak geçen yaz günlerin ardından, kış
mevsimi etkisini yavaş yavaş göstermeye başladı.
Özellikle, kışın hava sıcaklığının azalmasıyla
birlikte vücudumuzda meydana gelen değişiklikler ve
bu değişikliklere uyum sağlamak için alınması
gereken önlemlerden ne kadar haberdarız? Yine mevsim
geçişlerinde en sık rastlanan hastalıklardan birisi
olan enfeksiyon için nasıl önlem almalıyız? İşte
vücudumuzu kışa hazırlarken dikkat edilmesi gereken
noktalardan birkaçı;
• Kış mevsiminin vazgeçilmez yiyeceklerinin başında
kurubaklagiller gelmektedir. Özellikle etli
kurufasulye veya nohutu haftada en az bir gün
tüketiriz. Kurufasulye, nohut, yeşil mercimek gibi
kurubaklagiller iyi birer protein kaynağıdır. Bu
nedenle yemeklerimize lezzet vermek ve besleyici
değerini artırmak için eklediğimiz et veya kıymaya
gerek kalmamaktadır. Etimizi, protein yönünden fakir
olan sebzelerle beraber tüketmekte fayda vardır.
• Kış mevsiminin yaklaştığının habercilerinden
birisi de salgın bir hastalık olan grip... Vücut
direncinin azalmasıyla başgösteren gripten korunmak,
aslında çok kolay. Çocukluğumuzdan bugüne kadar
sürekli duyduğumuz uyarı, kış aylarında daha fazla C
vitamini tüketmek için bolca limon, portakal gibi
turunçgillerle beslenmemiz gerektiği. Ancak;
özellikle kuşburnu, kırmızı ve yeşil sivri biber,
kivi, maydanoz ve rokada bulunan C vitamini
miktarının, portakal, mandalina ve limonda bulunan C
vitamini miktarından daha fazla olduğunu unutmamak
gerekir.
• Kış mevsiminde beslenme alışkanlığımızda meydana
gelen değişikliklerden birisi de daha yağlı
yiyeceklerin tüketilmesidir. Özellikle katı yağ
olarak bilinen tereyağı ve margarinleri tüketmekten
kaçınmalı, yemeklerimize ekleyeceğimiz zeytinyağı ve
diğer sıvı yağları ise kontrollü tüketmeliyiz.
• Yazın bolca tükettiğimiz salata da öğle ve akşam
yemeklerimizin vazgeçilmez yiyeceklerinden biri
olmalıdır. Özellikle fazla kilo problemi olan
kişiler için ton balığı ile hazırlanan domates
salatası, akşam öğünü için ideal bir yiyecektir.
• Mevsimsel nedenlerden ötürü tazesini bulmakta
zorlandığımız için daha az tükettiğimiz sebze
yemeklerini, kışın da aynı sıklıkla tüketmek
gerekir. Dondurulmuş veya konserve edilmiş sebzeleri
kullanarak yiyeceklerimizi çeşitlendirebiliriz.
• Kış mevsiminde güneş yüzünü daha az
gösterdiğinden, farkında bile olmadan güneşten
aldığımız D vitamininden de yoksun kalmaktayız.
Özellikle kemik ve diş gelişimimiz için önemli olan
D vitaminin diğer bir kaynağı da balıktır. Artan D
vitamini gereksinmemizi karşılamak için kışın daha
fazla balık tüketmeye dikkat etmeliyiz.
• Yazın olduğu gibi kış mevsiminde de kızartma ve
kavurmadan kaçınmalı, yağ tüketimimize dikkat
etmeliyiz. Kırmızı et yerine beyaz et veya balık eti
öğünlerimizin vazgeçilmez yiyeceği olmadır. |
|