Tiroid, Guatr, Obezite, kıllanma, Hormon, Osteoporoz, Hipoglisemi, Düşük Şeker, Hipofiz Hastalıkları, terleme, Erken Ergenlik, Gut, Boy Kısalığı,hormon tedavisi, Diyabet, Şeker, Hastalığı, Selçuk Can, Nişantaşı, İstanbul Tiroid, Guatr, Obezite, kıllanma, Hormon, Osteoporoz, Hipoglisemi, Düşük Şeker, Hipofiz Hastalıkları, terleme, Erken Ergenlik, Gut, Boy Kısalığı,hormon tedavisi, Diyabet, Şeker, Hastalığı, Selçuk Can, Nişantaşı, İstanbul
Anasayfa Özgeçmiş Yayınlar Kongre ve Kurslar Basında İletişim ve Randevu İletişim ve Randevu
 

Diyabet Diyeti

Şeker hastalığında diyet 

Beslenme ve diyetin şeker hastalığı tedavisinde vazgeçilmez bir yeri vardır. Diyabetliler genelde şeker hastası olduklarını inkar eder ve diyet yapmak istemezler. Şeker hastasının beslenme programı bireyin yaşam tarzı, boy, kilo, şeker tedavisinde kullandığı ilaç ve insülin tipi ve miktarı, günlük fizik aktivitesi ve beslenme alışkanlıkları göz önünde tutularak düzenlenir. Bu nedenle bir şeker hastasının diyeti diğerinden başkadır. Diyet programında önerilen miktarlardan fazla yemek kan şekerinizin artmasına, az yemek ise kan şekerinizin düşmesine neden olur. Her iki durumda da diyabet kontrolü bozulur. Bu yüzden günlük toplam enerji bakımından diyet listesinin dışına çıkılmamasına özen gösterilmelidir. Yediğiniz yemekler, ilaç ve egzersiz arasındaki denge diyabet kontrolünde anahtar rol oynar. Şeker hastaları için her gün aynı miktarda yiyeceği aynı zamanda yemek önemlidir. Öğün atlamamak gerekir. Atladığınız veya geciktirdiğiniz öğünler kan şekerinizde dalgalanmalara neden olacaktır. Su dengesini tutturmak için her gün en az 10 bardak (2 litre) su içmelisiniz.

 Besin seçiminiz ile kan şekeriniz iyi ve ya kötü mutlaka bir şekilde etkilenir.

 Diabet diet:

Şeker hastalığı perhizi

Şeker hastasının uzak durması gereken besinler

·         Şeker, şekerli yiyecekler

·         Şekerli içecekler, meşrubatlar, kola, meyveli şerbetler, sıcak çikolata, salep, boza, hazır meyve tozları

·         Alkollü içeceklerin hepsi; şarap, rakı, bira, viski, likör vb.

·         Yağ ve şeker içeriği yüksek olan besinler; pasta, kek, kurabiye, bisküvi, börek, çörek, helva ve diğer şekerli tatlılar.

·         Yağda kızartılmış veya kavrulmuş yiyecekler, et, sebze, hamur, patates kızartmaları

·         Yağlı organ etleri, sakatatlar,

·         Şarküteri ürünleri; salam, sucuk, sosis, pastırma, kavurma,

·         Yağlı besinler; kaymak, krema, ketçap, mayonez, salata sosları, pasta sosları, tahin, tahin helvası

·         Katı yağlar; tereyağı, iç yağı, kuyruk yağı, katılaştırılmış margarinler.
 

Sağlıklı beslenmek için nelere evet:

·         Tüm meyve ve sebzeler

·         Kuru meyveler

·         Ölçülü et, tavuk, balık (100-150 gram)

·         Ölçülü fındık, ceviz, badem (5-6 tane)

·         Tahıllar

·         Su

 Sağlıklı beslenmek için nelere hayır:

·         Basit karbonhidratlar (şekerli besinler)

·         Hazır yiyecekler

·         Beyaz ekmek

·         Bisküviler, kekler, krakerler

·         Tatlılar, çikolatalar

·         Aşırı yiyecek tüketimi

·         Aşırı çay, kahve tüketimi

·         Sigara ve alkol 

Hangi içecekleri serbestçe içebilirim?

Çay, ıhlamur, bitki çayları ve maden suyu serbestçe içilebilir. Tüm bu çaylar şekersiz olmalıdır, ancak isteğe bağlı olarak tatlandırıcı ile içilebilir. Alkol besleyici değerinin olmayışı yanı sıra sağlık açısından birçok zararlı etkilere sahip olması nedeniyle kullanılmaması gereken bir maddedir. Alkol diyabetlide ağır hipoglisemiye neden olabilir ve hipoglisemiden çıkmayı geciktirir. Buna iki yolla sebep olur. Birincisi karaciğerde glikoz yapımını baskılayarak, ikincisi de kişinin hipoglisemiyi erken dönemde algılamasını bozarak. Bu nedenle diyabetli, alkol kullanacağı vakit bir dubleyi geçmemeli ve yanında gerekli karbonhidratı almalıdır. Alkollü içeceklerin içinde şeker olabileceğini de unutmamak gerekir (bira, likör ve tatlı şarap). Boş mideye alkol almak sakıncalıdır. Alkol diyabetlide ağır hipoglisemiye neden olur ve hipoglisemiden çıkmayı geciktirir. 

Beslenme düzeninde posa içeriğini arttırmak için:

·         Beyaz ekmek yerine kepekli, çavdar veya yulaf ekmeğini tercih ediniz.

·         Sebze ve meyve tüketiminizi arttırın ve her öğünde bunları tüketin

·         Hazır meyve suyu yerine taze meyve yemeyi tercih edin.

·         Beslenmenizde kuru baklagillere sıklıkla yer verin

·         Çorba olarak mercimek çorbasını, pilav olarak bulgur pilavını tercih edin

·         Posalı gıdalarla beraber günde en az 10 bardak su için. 

Akdeniz tipi beslenme modeli

Çeşitli toplumlar üzerinde yapılan çalışmalarda sağlıklı beslenme için uygulanması gereken en uygun beslenme modelinin Akdeniz tipi beslenme modeli olduğu ortaya çıkmıştır.

Bu bölgede yaşayan kişilerin beslenmeleri tahıl, kuru baklagiller, taze sebze-meyve, balık ve zeytinyağı yönünden zengindir. Et, süt ve süt ürünleri tüketimi daha azdır. Diğer bir ifadeyle Akdeniz tipi beslenme modelinde tekli doymamış yağ asidi, posa, lif ve kompleks karbonhidrat içeriği yüksek; buna karşılık doymuş yağ, kolesterol ve basit karbonhidrat içeriği düşüktür. Akdeniz tipi beslenmede her gün tüketilecek besinler tahıllar, sebze, meyve, kuru baklagiller, süt ve süt ürünleridir.Haftada birkaç kez balık, tavuk ve yumurta önerilmektedir. Bu tip beslenmede kırmızı ete haftada 2-3 öğün yer verilmiştir. Akdeniz tipi beslenmede yemeklerde yağ olarak zeytinyağı kullanılır.

Türkiye’de halkın çoğunluğunun beslenmesi bu modele uygundur. Türk halkının temel besin maddesi ekmektir. Kuru baklagiller, bulgur, sebze ve meyvelerle yeterli miktarda posa alınmaktadır. En çok kullanılan yağ bitkisel sıvı yağlar ve zeytinyağıdır. Türkiye’de ortalama olarak et, süt ve süt ürünleri tüketimi azdır. Türk toplumunun beslenmesindeki yanlışlar; sağlıklı yemek pişirme kurallarına uyulmaması, tuz, şeker ve tatlı tüketiminin fazla olmasıdır. Biz de Akdeniz tipi beslenmeyi sağlıklı buluyor ve hastalarımıza öneriyoruz. 

Değişim listeleri

Diyet kitaplarında ve bu tip broşürlerde sık rastlayacağınız fakat belki size yabancı gelecek bir terim olan “değişim listelerinden” söz edelim. Değişim listesi aynı gıda grubunda yer alan, biri yenmediği zaman onun yerine geçebilen, birbirine yakın miktarda kalori, karbonhidrat, yağ ve protein içeren besin maddelerinin tablosudur. Yedi adet değişim grubu vardır. Bunlar ekmek, sebze, meyve, et (peynir), kuru baklagiller, süt (yoğurt) ve yağ değişim gruplarıdır. Her bir grupta birbirinin yerine yenebilecek yiyeceklerin adı, pratik ölçüsü ve gram olarak miktarı belirlenmiştir. Her yiyeceği ait olduğu gruptaki bir diğer yiyecek ile değiştirebilirsiniz.

Beslenmede faydalı bilgiler

Kişi rastgele bir şekilde her önüne geleni yiyemez. Bu diyet yaklaşımı şeker hastası olmayanlara da tavsiye edilir. Beslenme kişinin daima önceden planlaması gereken bir aktivitedir. Karbonhidrat (şekerler, nişasta), protein ve yağdan oluşan gıdaları doğru tüketme yeteneğidir. Nişasta; ekmek, pirinç, makarna, tahıl gevrekleri, patates ve kuru baklagillerde bulunur. Doğal şekerler, yani früktoz, meyve ve sebzede bulunur. Doğal gıdaların iyi bir enerji, vitamin ve mineral kaynağı olduğunu bilmelisiniz. Protein; et, sığır eti, tavuk, hindi gibi kümes hayvanlarında, balık, süt ve süt ürünleri, yumurta ve kuru baklagillerde bulunur. Margarin, tereyağı, sıvı yağlar, et, süt ve peynir yağ içerir. En yüksek kalorili besin yağdır (1 gramında 9 kalori vardır), daha sonra besleyici hiçbir değeri bulunmayan alkol (1 gramında 7 kalori) gelir. En son 1 gramında 4 kalori bulunan karbonhidrat ve protein gelmektedir. Hapta kullansanız, devamlı insülin de yapsanız diyet tedavinizin en önemli parçasıdır.

Beslenme hakkında neleri bilmem gerekiyor? Herhalde ilk öğrenmeniz gereken şey, kan şekerini gıdalardaki karbonhidrat dediğimiz şekerlerin yükselttiğidir. Yağ kalorisi çok yüksek olduğu için sizi şişmanlatır. Bu nedenle şişman bir erişkin diyabetlinin diyetinde yağları azaltmak (kalp ve damar hastalığı riski sebebiyle doymuş yağları az tüketmek gerek), karbonhidratlı gıdaları ölçülü yemek esas olacaktır.

Diyet listenizdeki besinlerden ekmek grubu, meyve, kuru baklagiller, sebze, süt ve süt ürünleri karbonhidrat içerirler. 

Beslenmede Altın Kurallar

1) Daha az yağ yemeli. Bitkisel yağlar, margarin ve tereyağı gibi yağ grubundaki besin maddeleri şeker, nişasta ve proteinden bir misli daha fazla kaloriye sahiptir. Böylece tüm yağları azaltmakla enerji tüketimini, şişmanlık riskini ve dolayısıyla diyabet riskini azaltmış oluruz. Günlük yağ alımının kısıtlanması aynı zamanda kalın bağırsak, prostat ve meme kanseri riskini de düşürmektedir.

Doymuş yağlar oda sıcaklığında katıdırlar, ette, süt ürünlerinde ve bitkisel yağdan yapılan katı margarinlerde bulunurlar. Doymuş yağ asitlerinden zengin yağların kısılması, damar sertliği ve kalp krizi riskini de azaltacaktır. Zeytinyağı damar sertliği riskini azaltması sebebi ile tercih edilecek bir besindir. Ancak zeytinyağının da kalorisi yüksektir.

2) Daha çok sebze, meyve ve lifli gıdaları yemeli.

Günlük kalorinin yarısı karbonhidrattan sağlanmalıdır. Tercih edilmesi gereken karbonhidrat kaynakları taze meyve, yeşil veya sarı renkli sebzeler, kepekli ekmek, kuru baklagiller ve patatestir. Özellikle sebze ve meyve içerdikleri lif miktarı ve vitaminler nedeniyle tercih edilmesi gereken besinler olmalıdır.

3) Tuzu azaltmalı Tuz tadı kazanılmış bir tat olduğundan yediğiniz tuz miktarını azalttığınızda yediklerinizin tadı tuzu belli bir süre sonra dengelenecektir. Yemek yapılırken tuz eklenmemesi veya sofrada yemeğe tuz katılmaması gibi yaklaşımlarla kısıntıya gitmiş olursunuz. Böylelikle hipertansiyon gelişme riskiniz düşer. 

Yeterli oranda karbonhidrat ve yağ tüketmezseniz proteinler enerjinizi sağlamada katkıda bulunur. İhtiyacınızdan fazla protein alırsanız, proteinler yıkılır ve vücut yağı olarak depolanır. Protein deposu olarak saklanmaz. 

Gıda alımını dengelemeli. Günlük fizik aktivite ve vücut ağırlığına göre belirlenmiş gıda miktarını tüketmek durumundasınız. Diyabetli olsanız da olmasanız da şişmanlamamaya dikkat etmelisiniz. 

Tatlandırıcılar

Tatlandırıcılar diyabetik gıdalara tat verirler. Sorbitol, mannitol ve früktoz bol miktarda tüketildiğinde şişmanlatmaları yanı sıra ishale neden olurlar. Sorbitol, mannitol ve früktoz kan şekerini glikoz ve sofra şekeri kadar yükseltmezler ama onlarla eşdeğer kaloriye sahiptirler. Bu özellikleri diyet planlanırken göz önünde bulundurulmalıdır.

Aspartam, sofra şekerinin yaklaşık 200 katı kadar tat verir ve kullandığı dozlarda kalori içeriği yok kabul edilir. Isıtıldığında tat verme özelliğini kaybeder.

Sakarin, şekerden birkaç yüz kere daha tatlıdır. Kalorisi sıfırdır. 70 derece üzerinde ısıtıldığında ağızda hafif bir metalik tat bırakır. Bu nedenle yiyeceğe piştikten sonra eklenmelidir.

Asesülfam-K, şekerden birkaç yüz kez daha tatlıdır, kalorisizdir. Isıtmaya dayanıklı olduğundan yiyeceği pişirirken de kullanılır.

Siklamat, şekerden 30 kat daha tatlıdır. Kalorisi yoktur. Isıya dayanıklıdır.

Sukraloz, şeker tadına yakın, vücuttan hemen atılan (metabolizmaya katılmayan ) bir tatlandırıcı olup, ısıya dayanıklıdır. 

Sağlıklı Beslenmede Yanlış Bilinenler ve Doğrular

Yanlış: Kahverengi şekerin kalorisi yoktur.

Doğru: Kahverengi şekerle beyaz şeker arasındaki tek fark rengidir. Her ikisinin de 1 gramı 4 kilo kalori sağlar. Her ikisi de hem kan şekerimizi hem de kilomuzu olumsuz yönde etkiler.

Yanlış: Bir tatlı kaşığı dolusu şekerin kalorisi bir küp kesme şekerden daha azdır.

Doğru: Bir tatlı kaşığı toz şeker 20 kalori, bir tatlı kaşığı kahverengi şeker 20 kalori, bir küp kesme şeker 20 kalori, bir tatlı kaşığı bal 20 kalori, bir tatlı kaşığı früktoz 20 kalori içerir. Yani tümü aynı miktarda kalori içerir.

Yanlış: Şekersiz besinler kalorisizdir?

Doğru: Hayır! Şekersiz bir besin şeker içermez, ancak diğer karbonhidratlardan, yağdan ve proteinden dolayı kalori içerir.

Yanlış: Diyet bisküviler kalorisizdir?

Doğru: Hayır! Diyet bisküvilerin bir paketi 2 dilim ekmeğe eşdeğerdir. 

Diyet ve Diyabetik Gıdalar

Yiyecek paketlerinin üstündeki etiketlerde “şekersiz” yazısını gördüğünüzde bunun sadece dışarıdan şeker katılmadığı anlamına geldiğini, yiyeceğin tamamen şekersiz olduğu anlamına gelmediğini bilmeniz gerekir. Örneğin unlu gıdalarda, meyve suyunda şekersiz yazıyorsa bunlara sonradan şeker ilave edilmemiştir. Ancak meyve suyunun kendi şekeri olduğu unutulmamalıdır. Bu gıdalar kan şekerinizi yükseltebilir. Üzerinde “diyet” yazılı besinlerin ana özelliği düşük kalorili olmalarıdır. Bu nedenle genellikle içindeki yağ miktarı azaltılmaktadır. Bu tür yiyeceklerin içinde glikoz veya sofra şekeri olabilir. Bu yüzden gıda etiketlerindeki “içindekiler” kısmı dikkatle okunmalıdır. Üzerinde ”diyabetik” yazılı besinlerde kesinlikle glikoz veya sofra şekeri yoktur. Ya kalorili tatlandırıcılar içerirler (früktoz, sorbitol) ya da kalorisiz (sakarin, siklamat, asesülfam-K) ya da çok düşük kalorili  (aspartam) tatlandırıcılar içerirler. Her diyabetik besinin bir kalorisi vardır. Günlük diyetinize ek olarak değil, belirli yiyeceklerin yerine hesaplı tüketebilirsiniz.  

Kan Şekerini Hızla Yükselten Faktörler Nelerdir?

Yiyeceğin ısıtılması içindeki nişastanın sindirilmesini hızlandırır. Örneğin patates püre halinde kan şekerini daha hızlı yükseltir. Ekmekteki un, erişte ve makarnadaki undan daha fazla kan şekerini arttırır. Yemek yerken su içilmesi mide boşalmasını hızlandıracağından kan şekerini hızla yükseltir. 

Kan Şekerinin Yükselmesini Yavaşlatan Faktörler Nelerdir?

Besinlerdeki lif oranı ve öğündeki yağ miktarına paralel olarak mide boşalması yavaşlar ve kan şekeri daha yavaş yükselir. Soyularak yenilen meyve ve taze meyve suyu, kabuklu meyveden daha hızlı kan şekerini arttırır. Bu yüzden meyveleri kabuklu yemek önerilir. 

Mide Boşalmasını Neler Etkiler?

Midenin boşalma hızı kan şekerinin seviyesini etkilediğinden, mide ne kadar çabuk boşalırsa, kan şekeri o kadar hızlı yükselir. Midenin boşalma hızını arttıran ve azaltan faktörleri bilmek faydalı olur.

Mide Boşalmasını Neler Etkiler?

Midenin Boşalmasını Arttıranlar

Midenin Boşalmasını Azaltanlar

Sıvı gıda

Katı gıda

Yemekle su içme

Yemekten sonra su içme

 

Yağlı gıda

 

Lifli besinler

 

Aşırı soğuk veya sıcak yiyecekler

Hipoglisemi

Yüksek kan şekeri

 

Sigara

Hafif egzersiz

Ağır egzersiz

  

DİYET TEDAVİSİNDE ÖNEMLİ NOKTALAR

·         Azar azar ve sık sık beslenilmelidir. Günde 3 ana ve 3 ara öğün şeklinde beslenilmesi önerilir. Uzun yaz günlerinde 3 ana, 4 ara öğün; kısa kış günlerinde 3 ana, 2 ara öğün yenebilir. Kesinlikle öğün atlanmamalıdır. Öğün atlanması bir sonraki öğünde daha fazla besin tüketilmesine ve buna bağlı olarak kan şekerinin yükselmesine neden olur. Bu nedenle her gün düzenli olarak aynı saatte benzer içerikli öğünler tüketilmelidir. Uzun süre aç kalınmamalıdır.

·         Posalı yiyecekler tercih edilmelidir. Posa içeriği yüksek olan besinler: nohut, mercimek, kuru fasulye gibi kuru baklagiller, tam tahıllı ekmek, tam buğdaylı ekmek, kepekli ekmek, çavdarlı ekmek, yulaflı ekmek, sebzeler ve meyvelerdir.

·         Kaymak ve krema gibi aşırı yağlı besinler, yağlı etler ve yağda kızartılmış besinler tüketilmemelidir.

·         Reçel, marmelat, pekmez, çikolata, dondurma, helva, kek, pasta ve tatlı gibi şeker ve şeker içeren besinler tüketilmemelidir.

·         Meyveleri tüketirken porsiyon ölçüsüne dikkat edilmesi gerekmektedir. Tek bir seferde fazla miktarda meyve tüketilmemelidir. Meyve tüketimi gün içerisinde az miktarlarda 2-3 kez olabilir. Kabuklu meyveler kabuklarıyla beraber tüketilmelidir. Sabah aç karnına meyve yenmemelidir.

·         Patates, havuç, bezelye, muz, kuru üzüm gibi glisemik indeksi yüksek besinler çok fazla tercih edilmemelidir.

·         Makarna, pilav, dolmalar, börek, pide gibi karbonhidrat içeriği yüksek besinler çok fazla miktarda tüketilmemelidir. Posa tüketimini arttırmak ve kan şekerinin fazla yükselmesini engellemek için pilav ve makarna kepekli olarak tüketilmelidir. Pirinç pilavı yerine bulgur pilavı tüketilmesine özen gösterilmelidir.

·         Hamburger, cheeseburger, kumpir, poğaça, açma, simit gibi fast food (hazır-hızlı) yenebilen besinler fazla miktarda ve sıklıkla tüketilmemelidir.

·         Tatlandırıcı kullanılabilinir. Suni tatlandırıcılar yerine doğal tatlandırıcılar kullanmaya özen göstermelisiniz. Tatlandırıcıları ne miktarda nasıl kullanmanız gerektiğini doktorunuzdan veya diyetisyeninizden öğrenebilirsiniz.

·         Light ve/veya diyet ürün adı altında satılan her besin dikkatli tüketilmelidir. Aşırı miktarlarda tüketilmemelidir. Bu ürünler tüketilmeden önce besin etiketi muhakkak okunmalıdır.

·         Ana öğün tüketilirken besin örüntüsü göz önüne alınmalıdır. Ana öğünlerde sadece karbonhidratlı besinler değil proteinli besinler de muhakkak tüketilmelidir.

·         İçeriği bilinmeyen gıdalar tüketilmemelidir. 

Kaynaklar:

Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Can ve Özel Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Diyet Uzmanı Sevgi Neylan Bakım tarafından aşağıdaki kaynaklardan istifade edilerek hazırlanmıştır.

1)      Prof. Dr. Hasan İlkova, Prof. Dr. Volkan Yumuk ve Uzman Diyetisyen Nermin Akdeniz. Şeker Hastaları için Beslenme Önerileri. Lilly İlaç Tic Ltd. Şti. Diyabet Servisi 2002.

2)      Prof. Dr. İlhan Satman, Prof. Dr. Şazi İmamoğlu, Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, Prof. Dr. Sema Akalın, Diyetisyen Canan Değirmenci. Diyabet ve Sağlıklı Beslenme. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Diabetes Mellitus Çalışma Grubu tarafından hazırlanmıştır. Ekim 2011. www.turkendokrin.org.tr

Muayenehane: Sezai Selek Sok. Tayman Apt
No: 16 Daire: 7 Nişantaşı Şişli 34365 İstanbul Tel: 212 - 296 46 11

Tasarım - Forum