Testosteron ve östrojen
hakkında bilgi verebilir misiniz?
Testosteron erkeklik hormonu, östrojen ise kadınlık
hormonudur. Östrojen ve testosteron steroid grubu
hormonlardır. Vücutta ön maddeleri kolesteroldür.
Yumurtalıklar ve böbrek üstü bezleri kolesterolü
enzimlerle dönüştürerek testosteron ve östrojeni
üretirler. Testosteron ve östrojen insan vücudu
tarafından üretilebileceği gibi laboratuar
koşullarında sentetik olarak da üretilebilinir.
Doğada hiçbir şey siyah ve beyaz kadar net
ayrılmadığı gibi cinsiyet hormonları da
birbirlerinin tam zıttı değildirler. Testosteron ve
östrojen sex hormonları dediğimiz geniş bir hormon
grubu içerisinde yer alırlar. Erkek tipi yani
androjen hormonları testosteron, dihidrotestosteron,
androstenedion, 17 alfahidroksiprogesteron ve
dehidroepiandrosteronu (kısaltılmışı DHEA) kapsar.
Kadın tipi yani östrojen hormonları estradiol,
estriol, estron ve türevlerini kapsar. Hem
androjenler hemde östrojenler hem erkeklerin hem de
kadınların vücudunda bulunurlar ve bunlara sex
hormonları denilir. Ancak erkek ve kadınlarda gerek
östrojenlerin gerekse androjenlerin miktarları
birbirlerinden çok farklıdır. Erkeklik hormonu
testosteron erkeklerde yüksek miktarlarda kadınlarda
ise düşük miktarlarda salgılanır. Tam tersi olarak
erkeklerde de kadınlık hormonu östrojen çok düşük
düzeylerde salgılanır. Bu normalde görülen düşük
salgılanma düzeylerinde bir hastalık neticesinde
artma gerçekleşirse ortaya hormon dengesizlikleri
çıkar. Sex hormonlarının %80’i yumurtalıklardan,
%20’si ise böbrek üstü bezlerinden salgılanır. Sex
hormonları bireyin penis veya vaginasının görüntü,
renk ve büyüklüğü gibi cinsel organların şeklini,
meme gelişimi gibi ikincil seks karakterlerini; boy
büyümesi ve vücutta yağ miktarı ve yağın kalçalara
dağılıp dağılmaması gibi cinsellik dışı etkileri
gerçekleştirirler. Cinsel organların dış görünüşü
yanında testosteron ve östrojenler daha biz dünyaya
gelmeden anne karnında beyin üzerine çalışarak iz
bırakırlar, böylece bebek ve çocukların ileri
yaşamlarında cinsel kimliklerinin gelişmesinde rol
oynarlar. Cinsel kimlik erkek çocuğunun daha bebek
ve çocukken kendisini erkek olarak tanımlayıp, erkek
oyuncakları ile oynaması, erkek arkadaşları tercih
etmesi, kız çocuklarından farklı olduğunu
bilmesidir. Kız çocukları da östrojenin anne
karnında ve erken çocukluk döneminde yaptığı etki
ile kendilerinin kız olduklarını çocukluktan
itibaren bilmektedirler. Testosteron veya östrojende
yani seks hormonlarında gerek doğuştan gelebilecek
gerekse sonradan başlayacak bir problem bireyin
ileri hayatını yönlendirerek, karşı cinsle
ilişkilerini çıkmaza sokabilecek aksaklıklara ve
kendisini hiç yaşamak istemediği duyguların içinde
bulmasına yol açar. Testosteron ve östrojende bir
sorun varsa bundan beyniniz yani içinde bulunduğunuz
ruh hali ve zekanız direk olarak etkilenir.
Östrojen ve testosteron
kadın sağlığı açısından neden önemli?
Vücutta hormonlar ahenk içinde çalışır. Kadınlarda
cinsel hormonların salgısı oldukça karışıktır.
Bebeklik ve çocukluk çağında östrojenin fizyolojik
bir rolü yoktur. Salgılanıp salgılanmaması çocukluk
çağında sağlık için önemli değildir. Yani
çocuğunuzda doğuştan gelen bir östrojen sorunu varsa
bunu anlamanız imkansız gibidir. Tek anormal durum
boy kısalığı olabilir. Ergenlik çağında vücudun
orkestra şefi dediğimiz hipofiz bezinden salgılanan
FSH ve LH hormonları genç kızlarda yumurtalıkları
uyararak östrojen salgısını başlatır. Genç kızlarda
boy büyümesi erkeklere nazaran ergenliğin başında
başlar, hızlı olur ve daha çabuk biter. Östrojenin
etkisi ile genital bölgede kıllanma, kalça
bölgesinde yağlanma, memelerde büyüme, meme başının
renginde koyulaşma ve gelişme görülür. Vücut hatları
yuvarlaklaşır, meme ve kalçalar dolgunlaşır.
Yumurtalıkların hacmi artar, rahim iç ve dıştan
kalınlaşır, vagina boy olarak uzar ve içindeki
hücreler kayganlığı sağlayan mukus maddesini
salgılar. Kadınlarda ergenliğin son noktası olarak
adet kanaması gerçekleşir ve bununla beraber boy
büyümesi durur. Genital organlar çocuk formundan
çıkar, cinsel birleşmeye uygun hale gelir. Östrojen
kadın psikolojisi üzerine son derece etkilidir.
Beyine etki ederek özellikle geometrik zekanın
gelişimine, aşk tutkunluğunun, sevecen duyguların ve
ana rolunün gelişmine katkıda bulunur. Östrojen
sayesinde kadınlar sevgiyi önemserler, agresif
davranışlar sergilemezler, içgüdüsel olarak sakin ve
huzurlu hayatı ararlar. Östrojen progesteron
dediğimiz diğer bir hormonla harmoni içinde çalışır.
Adetin ilk iki haftasında östrojen salgılanıp, rahmi
büyütür ve yumurtanın rahme düşmesinde rol oynar.
Adet döneminin son iki haftasında progesteron
salgılanarak rahim salgılarını arttırır, eğer bu
dönemde hamilelik gerçekleşirse progesteron rahmi
hamileliğe hazırlar, gebelik oluşmaz ise progesteron
adet kanaması oluşmasına yol açar. Kadınlığın
vazgeçilmez hormonu östrojen yanında erkeklik
hormonu testosteron da kadın sağlığında önemlidir.
Genç kızlarda testosteron böbrek üstü bezinden
salgılanarak ergenlik döneminde koltuk altı bölgesi
ve apış arasında kıllanma olayını başlatır. Boy
büyümesinin tamamalanmasına yardımcı olur.
Kadınlarda düşük oranda salgılanan testosteron
kadınlarda şehvet duygusunun oluşmasında, kadının
cinsel isteğinin artışında rol oynar. Testosteronun
kadında normal seviyelerde olması kadınların sekste
doyuma ulaşması için önemlidir.
Testosteron ve östrojen
erkek sağlığı açısından neden önemli?
Testosterone erkeklerde testis dediğimiz
yumurtalıklardan salgılanır. Erkeklerde 46XY
kromozom tipi vardır. Erkekteki Y kromozomu
testislerin gelişimini sağlar. Y kromozomunda
genetik bir bozukluk varsa testis doğal olarak
gelişemez, erkeklik hormonu salgılanamaz ve doğacak
çocuk çift cinsiyetli olur. Y kromozomu, testis ve
testosteron üçgeni erkek cinsel kimliği ve rolünün
temelini oluşturur. Testislerin bebeklik çağında bir
önemi yoktur, o dönemde uykudadırlar ve faaliyet
göstermezler. Ancak bebeklerin testislerine dıştan
kaza sonucu bir darbe gelmesi veya ateşli hastalık
sonucu tahribat olması ileride kısırlığa sebep
olabilir. Ergenlik çağında beynin altındaki hipofiz
bezinden salgılanan FSH ve LH hormonlarının uyarması
ile genç erkeğin testisleri uyanır, toy delikanlı
erkekleşmeye başlar. Cinsel belirtilerin gelişmesi
ile beraber testosteron kemik dokuya etki ederek boy
uzamasına neden olur. Alından saç dökülmesi başlar.
Ses kalınlaşır. Yüzde sivilceler çıkmaya başlar.
Kemikler enine kalınlaşır, boyuna büyür. Cilt
kalınlaşır ve yağlanır. Önce genital bölge, ardından
koltuk altları ve sonra tüm vücutta kıllanmalar
olur. Sakal ve bıyıklar çıkmaya başlar, ter bezleri
sayı ve hacimce büyür. Tesislerin rengi koyulaşır,
boyu büyür. Penis boyu artar ve sertleşme fonksiyonu
kazanır. Testislerde meni oluşmaya başlar. Genç
delikanlı cinsel doyuma ulaşma ve cinsel
birlikteliği gerçekleştirme kapasitesini kazanır.
Sperm sayısı artar, sperm en kaliteli halini alır.
Testosteron kasları geliştirir, fiziksel gücü
maksimuma ulaştırır. Artık toy delikanlı büyümüş bir
kadını hamile bırakma kapasitesine ulaşmıştır. Bu
ergenlik çağının sonudur. Testosteron erkeklerde
matematik zekanın ilerlemesinde rol oynar, beyne
etki ederek erkeklerde rekabet ve yarışma duygusunu
arttırır. Testosteron erkekleri daha agresif hale
sokar. Burada kasıt edilen agresivite ile sadece
kavga dövüşe yatkınlık değil; başarı, para, ün
kazanma hırsı ve işkolik halde yaşamadır. Erkeklerde
östrojenin bu noktada kader vtayin ettirici rolu
vardır. Erkeklerde östrojen kişinin daha sakin ve
toplumsal yaşama daha uyumlu olmasını sağlar.
Östrojen düzeyi yeterli ise erkeklerde doğal olarak
bulunan matematik zeka östrojenin etkilediği
geometrik ve duygusal zeka ile birleşerek erkeğin iş
hayatında veya akademik hayatta üstün başarı
sağlamasına neden olur.
Östrojen ve testosteronun
eksikliği ve fazlalığı, her iki cinsiyet üzerinde ne
tür sorunlara yol açıyor.
Kadınlarda östrojen fazlalığı en sık yumurtalık
faaliyetlerinin bozulması sonucu gelişir. Polikistik
over hastalığı dediğimiz sendromda düzenli aylık
yumurtlama yoktur ve kısırlık vardır. Overler
östrojeni fazla salgılarsa armut tipi şişmanlık
başlar, yani kalçalarda yağ birikir, sellülitlerde
patlama olur. Kalça ve bacakları kalın orantısız bir
vücut açığa çıkar. Fazla östrojenin en kötü sonucu
kanser hücrelerini uyarmasıdır. Östrojen hap olarak
alınsa da vücut kendi kendine aşırı salgılama yapsa
da fazlası kanseri tetikleyebilir. Östrojen
dğzeyinin kanda yüksek olması rahim ve meme kanseri
için direk bir risk faktörüdür. Burada püf noktası
yağ dokusunun erkeklik hormonlarını kadınlık
hormonlarına çevirme kapasitesine sahip olmasıdır.
Östrojen fazlalığı yağ dokusunun miktarını arttırır.
Artan yağ dokusunda daha fazla testosteron östrojene
çevrilir, bu da yağ dokusu miktarını daha da
artırır. Sonuçta bir kısır döngü oluşur. Daha fazla
östrojen daha fazla yağ; bu da yine daha fazla
östrojen demektir. Sonuçta hücreler uyarılır ve
vücutta kadınlık organlarında kanser gelişimi
başlayabilir. Östrojen fazlalığı vücudun su ve tuz
tutmasına neden olur. Yüz yuvarlaklaşır, el ve
ayaklarda şişlik ve ödem gelişir. Östrojen fazlalığı
bacak damarlarının tıkanmasına, akciğere pıhtı
kaçmasına, safra kesesinde taş oluşmasına ve
tansiyonda bir iki puanlık artışa sebep olabilir.
Ergenlik çağında hormonlar yerine otururken
testosteronun dengesizliği fizyolojik olarak görülen
doğal bir olaydır. Ancak 20’li yaşlardan itibaren
testosteron fazlalığı bir endokrinoloji ve
metabolizma uzmanının muayenesini gerektirecek
anormalliklere neden olur. Testosteron fazlalığının
ilk belirtileri yüzde sivilceler çıkması, her iki
meme arasında, göbekte, kalça üzerinde ve bacakların
üst kısmında sert, siyah ve kalın kılların
çıkmasıdır. Hormon problemleri nedeni ile gelişen
kıllarda devamlı hormon uyarısı olduğundan epilasyon
iyi sonuç vermez. Epilasyon devamlı hormon uyarısı
devam ettiği için başarısız olur. Öncelikle
testosteron artışının bir endokrinoloji uzmanınca
tedavisi gereklidir. Testosteron fazlalığı adet
düzensizliğine, kısırlığa ve adetten aşırı kan
kaybına neden olur. Testosteronun ileri derecede
yükselmesi kadınlarda sesin kalınlaşmasına, vücudun
kaslı, yüz hatlarının sert görünmesine neden olur.
Testosteron daha da artarsa kadınların saçı dökülür,
klitoriste büyüme ve vaginada daralma meydana gelir.
Testosteronun yüksek olması bir kadını lezbiyen
yapmaz, homoseksüellik bir psikolojik sapmadır.
Kadınlarda östrojen azlığı memelerde küçülme,
vaginada kuruluk, cinsel ilişki esnasında ağrı,
cillte kırışıklık, saç dökülmesi, vaginada sarkma,
cinsel isteksizlik ve cinsel ilişkiden zevk almama
sonuçlarını doğurur. Östrojen azalırsa kadın erken
menopoza girebilir, bu durumda sıcak basmaları,
terleme atakları ve psikolojik dengesizlikler
görülür.
Erkeklerde östrojen fazlalığı kas kitlesinin
azalmasına, vucüt konturlarının deforme olmasına,
memelerin büyümesine, vücut kıllarının incelip
azalmasına, sesin incelmesine, testislerin
küçülmesine, cinsel isteksizlik ve iktidarsızlığın
başlamasına neden olur. Östrojenin fazlalığı
erkeklerde göbek ve kalçanın büyümesine, bacakların
bir kütük gibi genişlemesine ve lenfödem gelişimine
neden olur. Östrojeni fazla olan erkekler daha
sevecen, sakin ve anlayışlı olur. Östrojeni yüksek
olan olan erkeklerin cilt rengi bembeyaz olabilir.
Transseksüeller kadın görünümüne sahip olabilmek
için östrojeni kokteyl halinde hem hap hem de iğne
yoluyla belli bir şemaya göre yaptırmaktadırlar ve
bu durum erkekte östrojenin neleri
değiştirebileceğinin en uç noktasını oluşturur.
Erkeklerde testosteron fazlalığı erkeği aşırı
agresif, seks düşkünü, kavgacı, hırçın ve uyumsuz
yapar. Bazı antisosyal kişilik bozukluğu olan yani
şiddetten zevk alan, kavga çıkarmaya meyilli, gerek
potansiyel gerekse sabıkalı suçlularda testosteron
düzeyinin yüksek olduğu görülmüştür. Testosteron
yüksekliği erkeklerde kellik yapar. Testosteronun
yükselmesi kanda kötü kolesterolü yükseltir,
koruyucu kolesterol HDL’yi düşürür, kalp büyümesine
neden olarak hem kalp damarlarında tıkanma ve
infarktüse hem de kalp yetmezliğne neden olur.
Testosteron yükselmesi damar sertliğini arttırır.
Felç, bacak damarlarında tıkanma ve kalp krizine
zemin hazırlar. Testosteron fazlalığı yaşlı
erkeklerde prostatın büyümesine neden olur, bu da
idrar yaparken mesanenin tam boşalamamasına, zor
idrar yapmaya, idrar yaparken yanmaya neden olur.
Testosteron yükselmesi devam ederse prostat kanseri
de gelişebilir.
Testosteron eksikliği erkek dış genital organlarının
yani penis ve testisin boyunun küçülmesine, peniste
cinsel ilişki esnasında sertleşme sorunu olmasına,
sperm sayısının azalmasına ve kısırlığa neden olur.
Testosteron eksikliği ergenlik çağında başlarsa boy
kısalığı gelişir. Testosteron eksikliği olan
erkekler kadınlarla sevişme isteği duymazlar, cinsel
ilişkiye başlamada zorluk çekerler. Ancak
testosteronun düşmesi erkeği eşcinsel yapmaz.
Bu hormonların değerleri,
doğuştan ya da sonradan neden azalıyor ya da
yükseliyor? Hangi faktörler etkili oluyor.
Kadınlarda doğuştan östrojen azlığı Turner Sendromu
adı verilen boy kısalığı, kısırlık, adet görememe ve
bazende zeka geriliği ile seyreden hastalıkta
görülür. Bu nadir doğumsal bir hastalıktır. Kadında
doğuştan östrojen fazlalığı olan bir hastalık
yoktur. Kadında doğuştan erkeklik hormonunun fazla
olması konjenital adrenal hiperplazi denilen durumda
olur. Kız bebeğinde daha d oğumda klitoris
büyümüştür ve penis şeklini almıştır, vagina dardır
ve çift cinsiyetlilik bulunur. Akraba evliliği
neticesinde ülkemizde bu nadir hastalık sıklıkla
görülebilmektedir.
Erkeklerde doğuştan testosteron azalması Klinefelter
sendromu adı verilen kromozom bozukluğunda ve
Kallman Sendromu adı verilen hormonların orkestra
şefi hipofiz bezinin tam çalışamadığı durumlarda
görülür. Bu hastalıkların kesin nedeni tam
bilinememektedir. Doğuştan testosteron fazlalığı Y
kromozom fazlalığında görülebilinir. Örneğin normal
bir erkeğin kromozom yapısı 46 XY’dir. Doğuştan
gelen ve nedeni tam çözülemeyen bir anormallik
neticesinde bebeğin kromozomları 47 XYY olursa yani
iki erkeklik kromozomu YY bulunursa ilerki yaşlarda
testosteron fazlalığı ve antisosyal kişilik
bozukluğu gelişebilir. Erkek çocuklarında doğuştan
östrojen fazlalığı çift cinsiyetlilik durumunda
görülür, burada testosteron sentez ve
metabolizmasında görev alan enzimlerde doğuştan bir
eksiklik söz konusudur.
Doğuştan gelen hormon dengesizlikleri nadir görülen
hastalıklardır, sık olanlar yetişkin çağında görülen
hormon dengesizlikleridir. Bunların binbir çeşidi
vardır ve hepsini anlatmak için yüzlerce sayfalık
kitap yazmak gerekir. Ancak bir endokrinoloji uzmanı
olarak her gün karşımıza çıkanlardan bahsetmekte
fayda var. Yağ dokusu fazlalığı vücutta hormon
dengesizliği yapan baş sebeplerdendir. Yağ dokusu
erkeklik hormonu testosteronu kadınlık hormonu
östojene dönüştüren aromataz hormon sistemine
sahiptir. Şişman kadınlarda fazla östrojen adet
düzenini bozar, yumurtlamayı engeller ve kısırlığa
neden olur. Östogen daha fazla yağ dokusu sentezine
sebep olarak obeziteyi daha da arttırır. Şişman
erkeklerde de kadınlık hormonu düzeyi artar. Morbid
obez dediğimiz ileri derecede kilolu erkeklerde
kadınlık hormonu artışına bağlı memelerde büyüme,
iktidarsızlık ve kısırlık gelişir. Erkek psikolojisi
olumsuz etkilenir. Kadınlık hormonu yüksek
erkeklerde dış olaylardan çabuk etkilenme ve en ufak
problem karşısında çözüm üretememe sonucunda
obsesyon veya depresyon sorunlarına rastlanılır.
Hormon dengesizliğinde en sık ikinci neden yanlış
veya bilinçsiz tedavilerdir. Zayıflıktan şikayet
eden kadınlara verilen kilo arttırıcı anabolizan
ilaç ve iğneler erkeklik hormonu içermektedirler ve
hiçbir şekilde kullanılmamalıdırlar. İçeriği
bilinmeyen ve Tarım Bakanlığından onaylı vitaminler
veya katkı maddeleri erkeklik hormonu testosteron
içerebilirler ve kullanılmamalıdırlar. Bazı eski
model doğum kontrol haplarında bulunan bileşimler
testosteron etkisi yaratabilerek kıllanmaya neden
olabilirler, günümüzde bunları hastalarına yazan
hekim neredeyse kalmamıştır. Ancak bilinçsiz bir
doğum kontrol hapı tavsiyesi hayatınızı alt üst
edebilir. Kadınların başına gelebilecek en kötü olay
erkeklik hormonu testosteronu bilinçsiz veya yanlış
tedavi sonucu almaktır. Meme kanseri ve
endometriosis hastalıklarında kadınlarda erkeklik
hormonu onkolog veya jinekolog tarafından kontrollü
bir şekilde verilebilinir.
Polikistik over hastalığı denilen adet düzensizliği,
kıllanma, kilo artışı ve diyabete yatkınlık ile
seyreden hastalıkta östrojen hormonu fazla
salgılanır. Kadın sağlığı için östrojen ve
progesteronun bir harmoni içinde salgılanması
gerekir. Östrojenin fazla salgılanması kadını daha
da kadınlaştırmaz, tam tersi yumurtlama için gereken
ahenk bozulduğundan kısırlık ve beraberindeki
sorunlar açığa çıkar. Polikistik over hastalığında
yumurtalıklar üzerinde toplu iğne başından 1
santimetreye kadar büyüklükte birçok kist gelişir.
Pankreastan salgılanan insülin hormonuna yağ
hücrelerinde direnç vardır ve kan şekeri bir inip
çıkarak dengesiz seyerder. Kan şekerini dengelemek
isteyen hasta daha fazla kilo alarak metabolizmasını
ve hormon dengesini iyice bozar. Erken menopoz veya
ameliyat ile yumurtalıkların alınması östrojenin ani
azalmasına en iyi örnekleri teşkil ederler.
Yetişkin erkeklerde testosteron seviyesinin düşmesi
en sık testis travması, testislerin virütik
infeksiyonu, testis iltahabı ve testis kanseri
sonucu testislerin ameliyatla çıkarılması sonucu
gelişir. Hastalarda iktidarsızlık, kısırlık, kendini
miskin, tembel ve işe yaramaz hissetme görülür.
Prostat kanseri vakalarında onkologlar kanser
hücrelerinin yayılmasını önlemek için bilinçli
olarak testosteron düzeyini düşürürler. Yetişkin
erkeklerde testosteron fazlalığı en sık doping yapan
sporcularda görülür. Anti-aging uygulamalarında
yaşlı erkeklere testosteron takviyesi
yapılabilmektedir. Erkeklerde kadınlık hormonunun
azaldığı ve bunun önemli belirtilere sebep olduğu
sık görülen bir hastalık yoktur. Erkeklerde kadınlık
hormonu fazlalığı böbrek üstü bezi kanseri veya
yumurtalık kanseri gibi ciddi hastalıkların
habercisi olabilir. Ancak sıklıkla görülen sebep
ilaç yan etkileridir. Mide ilaçları, tansiyon
ilaçları, kolesterol düşürücü ilaçlar ve bazı kalp
ilaçları bazı erkeklerde ters tepkimeye girerek
kadınlık hormonunu arttırır, bu da memelerde
büyümeye neden olur. Bu gibi durumlarda hormon
hastalıkları konusunda uzmanlaşmış bir endokrinoloji
doktoruna başvurarak probleminizi çözmeniz mümkün
olacaktır. Hormonlar erkeklere hiç farkında olmadan
bulaşabilir. Örneğin menopozdaki kadınlar cinsel
organlarındaki kuruluğu gidermek için östrojen
içeren kremler kullanırlar. Bu tür kremleri kullanan
kadınlarla cinsel temasa giren erkeklerin gerek
penisine gerek sürtünme nedeni ile vücutlarına
östrojen kremi bulaşır. Bu durum süreklilik arz
ederse bu erkeklerde temas nedeniyle östrojen
düzeyleri artar. Karı ve kocanın ilaçlarını
dikkatsizlikle yanlış kutulara koymaları sonucunda
birbirlerinin hormon takviyelerini kullandıkları da
tıp literatürüne geçmiştir.
Her iki hormonun eksikliği
ya da fazlalığı, kadın ile erkek üzerinde ne tür
belirtiler veriyor?
Kadında erkeklik hormonu testosteron fazlalığı
a) Adet düzensizliği
b) İstenmeyen bölgelerde kıllanma
c) Sivilce
d) Saç dökülmesi
e) Ciltte yağlanma
f) Ses kalınlaşması
g) Göbek bölgesinde yağlanma
h) Kısırlık
i) Takıntılı, hırçın ruh hali
Kadında erkeklik hormonu testosteron azlığı
a) Koltuk altı ve genital bölge kıllarında dökülme
b) Cinsel isteksizlik
c) Cinsel ilişkiden zevk almama
d) Kasların hacim ve güç olarak azalması
e) Ciltte erken yaşlanma belirtileri
Erkekte kadınlık hormonu östrojen fazlalığı
a) Memelerde büyüme
b) Kalçada yağ toplanması ve kilo artışı
c) Sperm sayısının azalması ve kısırlık
d) Meme kanserine meyil
e) Kadınlarla cinsel ilişki kurmada zorluk
f) Bacaklarda kalınlaşma
Erkekte kadınlık hormonu östrojen azlığı
a) Prostat problemleri
b) Geometrik zekada azalma
c) Ciltte kırışıklıklar ve erken yaşlanma
d) İyi kolesterol HDL düşüklüğü
e) Kötü kolesterol LDL yükselmesi
Hormonların normal
seviyelerine ulaşması için ne tür bir tedavi yöntemi
izleniyor? Tedaviden başarılı sonuç alınabiliyor mu?
Hormon dengesizliği doğuştan geliyorsa çift
cinsiyetlilik hastalığı vardır. Bunun düzeltilmesi
öncelikle cerrahi ve kozmetik girişimleri,
psikolojik terapiyi, aile terapisini ve hormon
tedavisini gerektirir.
Erişkin çağda ortaya çıkan durumlarda öncelikle
durumun bilinçsiz bir şekilde yapılan hormon
tedavisinden veya yanlış ilaç kullanımı neticesinde
olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Böyle
bir durumda sebep olan ilaç kesilir. Ancak anabolik
steroidler ve doping ilaçları kesildikten sonra dahi
vücutta kalıcı değişiklikler yapabilmekte,
psikolojik rahatsızlıklar, kalıcı kıllanma ve kalıcı
şişmanlığa sebep olabilmektedirler. İkinci nokta
hormon dengesizliğinin obeziteden kaynaklanıp
kaynaklanmadığının tesbitidir. Kilo verme tedavisi
bu durumda işe yarar, obezite ve şeker ilaçları
faydalı olur. Bu basit sorunlar yoksa daha karmaşık
problemler bulunabilir. Bu noktada zincir bir yerden
kırılmalıdır. Değerlendirme bir endokrinoloji uzmanı
tarafından veya hasta kadınsa jinekoloji uzmanı
tarafından yapılmalıdır. Son yıllarda cinsel
isteksizliği olan kadınlara düşük doz testosteron
tedavisi yapılması gündeme gelmiştir. Ayrıca
anti-aging uygulamalarında azalan böbrek üstü bezi
ve sex hormonlarının takviyesi yapılmaktadır. Her
iki metodda doğru ellerde yapıldığında başarılı
sonuç vermektedir. Endokrinoloji ve Metabolizma
Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Can “Başarıyı sadece hastanın
bazı laboratuar değerlerinde düzelme olarak değil
hastamızın kilo verdiğini görmek ve psikolojisinin
düzelerek hayata tekrar pozitif baktığını sağlamak
ile tesbit ediyoruz” dedi. |
|