Hormonlarınız sizi yönetiyor.
Vücudumuzdaki organlar ve hücreler arasındaki
iletişimi sağlayan iki ana sistem vardır: Sinir
sistemi ve hormon sistemi. Hormon sistemi, endokrin
sistem olarak adlandırılır, yani iç salgı sistemi
demektir. Bir örnek vermek gerekirse sağ kolumuzun
yaptığı hareketi sol kolumuzun bilmesini sağlayan
sinir sistemidir. Yiyecek bulamadığımız ve açlık
durumuna geçtiğimizde karaciğerimizden şeker
üretilmesini sağlayan, yani iç organlar arasındaki
koordinasyonu sağlayan endokrin (hormon) sistemidir.
Endokrin ve otonom sinir sistemi beraber çalışır.
Hormon ve sinir sistemi yakın ilişki içindedir. Bu
ilişki kadınların her ay yaşadığı menstrüel siklus
denilen kadın hormon siklusunda da belirgindir.
Kadınlardaki hormon değişiklikleri sadece adet
kanamasının 3-5 gün ile sınırlı değildir. Menstrüel
siklus bir adet kanamasından bir adet kanamasına
kadar geçen 28 günü kapsar. Kadınlardaki bu hormon
değişiklikleri migren, bağışıklık sistemi, sinir
sistemi, mide barsak faaliyetleri gibi geniş bir
yelpazeyi etkileyebilir. Şimdi hormonlarımızın
duygusal durumumuzu nasıl etkilediğini görelim.
Hormonların 4 hafta yani 28 gün boyunca nasıl
değiştiğini grafik olarak inceleyelim.
Birinci gün âdetin ilk başladığı gündür. Öğretici
olması bakımından adetleri 28 günde bir olan bir
örnek seçtik. Adet kanamız 28 günden daha sık ise
sizin için hafta 7 günden bir iki gün daha kısa,
adet kanamaları arasındaki süreniz 28 günden daha
uzun ise burada bahsettiğimiz hafta sizin için 7
günden bir iki gün daha uzun olacaktır.
İki adet kanaması arasındaki 4 haftalık zaman
süresince vücudunuzdan doğal olarak salgılanan
östrojen, progesteron ve testosteron hormonlarındaki
değişiklikler psikolojik durumunuzu, enerji
düzeyinizi, romantik hayatınızı, içe veya dışa dönük
olmanızı, tatlı ihtiyacınızı, beslenme şeklinizi ve
kilonuzu etkiler. Hayatınız bir bakıma hormonların
kontrolü altındadır. Hormonlarınızdaki değişimi ve
bu değişimin neresinde olduğunuzu bilirseniz,
hayatınızı daha iyi planlayabilirsiniz.
Birinci hafta:
Adet kanamanızın başladığı ilk gün ile başlar ve 7
gün sürer. Bu dönemde kadınlık hormonu östrojen en
alttaki dip seviyesinden yavaşça artmaya başlar.
Adet kanamasının başladığı ilk günlerindeki ağrılı
ve yorgun hissettiğiniz dönem ardından östrojen
sizde doping etkisi yapacaktır. Vücut fazla ödemden
kurtulmuş, hafiflemiş ve daha dinçtir. Östrojen
enerji düzeyini arttırır, iyimserlik moduna
geçersiniz. İnsan ilişkilerinizde daha başarılı olma
şansınız vardır. İştahınız kontrol altındadır,
diyete uymakta zorlanmazsınız. Diyet yapanların daha
kolay kilo verdikleri ve oldukça motive oldukları
bir dönemdir bu dönem. Östrojen düzeyi arttıkça daha
sosyal olursunuz, ev dışına çıkmak insanların
arasına karışmak istersiniz, alışverişten zevk alır,
hesap kitap gibi matematiksel aktivite gerektiren
işler ile uğraşmak istemezsiniz.
İkinci hafta:
Âdetin 8. günü ile başlar ve ovulasyon ile biter.
İki adet kanaması arası 28 gün olanlarda ovulasyon
14.gündedir, yani ikinci hafta 8 ile 14 günler
arasındadır. Bu dönemlerde östrojen iyice artar ve
en üst seviyesine ulaşır. Erkeklik hormonu
testosteron da artar. Her erkekte hem erkeklik
hormonu testosteron hem de kadınlık hormonu östrojen
normal olarak salgılandığı gibi, her kadında da hem
östrojen hem de testosteron doğal olarak bulunur.
Kadınlarda ki testosteron düzeyi erkeklerde olanın
%5’i kadardır.
Bu dönemde daha pozitif, konuşkan ve kendinize daha
güvenli olursunuz. Hafızanız daha keskindir.
Beyninizden düşünceler hızlı akar. Romantik
hisleriniz artmıştır. Testosteron etkisi ile
libidonuz tavan yapar. Orgazma daha çabuk
ulaşılabilir ve orgazm yoğun olabilir. Bu dönemdeki
cinsel ilişki ile hamile kalabilirsiniz. Çocuk
yapmak istemiyorsanız korunmalısınız. Psikolojik
sorunları olan biriyseniz, anksiyeteniz artabilir,
küçük meseleleri büyütme eğilimine girebilirsiniz.
Üçüncü hafta:
Bu dönem aslında 8 gün sürer. Ovulasyonun bir ertesi
gün başlar ve her iki adet kanaması arası 28 gün
olan kadınlarda âdetin 15‘inci ile 22‘inci günlerini
içine alacak şekilde sekiz gün sürer. Yani âdetin
15’inci ile 23’üncü günleri arasındadır. Östrojen
ile testosteron düşer. Ardından östrojende bu
haftanın sonunda artış olur. En önemlisi adet
siklusunun bu ikinci yarısında progesteron
hormonunun salgılanıp pik yapmasıdır. Progesteron
hormonunun görevi, cinsel ilişki sonucu döllenme
olursa kadın rahmini ve cinsel organlarını gebeliğe
hazırlamaktır. Gebelik gerçekleşirse progesteron
düzeyi artar, gebelik gerçekleşmez ise progesteron
düzeyi düşer. Üçüncü haftanın başlarında da cinsel
ilişki ile hamile kalma riski vardır. Bu dönemin
sonlarına doğru irritabilite, yorgunluk, uykuya
eğilim ve kendini sosyal yaşamın gerektirdiği
aktivitelerden geri çekme eğilimi baş gösterir.
Libido da düşme ve coşkuyu kaybetme belirtileri
çıkabilir. Ovulasyon sonrası sabah vücut
sıcaklığınız yarım derece yükselir.
Dördüncü hafta:
Âdetin 23 ve 28‘inci günleri arasındaki son altı gün
östrojen ve progesteronda düşme olur. Vücutta ödem,
su toplaması, memelerde şişkinlik, baş ağrısı, gaz
ve hazımsızlık bu dönemlerdeki olağan belirtilerdir.
Diyet yapanların en sevmediği haftadır. Bu son
haftada genellikle kilo veremezler. Uykusuzluk
sorunu olabilir. Uykusuzluk ertesi gün yorgunluğa
neden olacaktır. PMS diye kısaltılan Pre-Menstrual
Sendrom bu dönemde görülür. Adet kanaması sökene dek
PMS belirtileri devam eder. Hormon dengesizlikleri,
polikistik over sendromu gibi sorunlarınız varsa
adet kanamanızın olması gereken gün ileriye atabilir
ve gecikebilir, bu da bazı sorunları daha uzun süre
yaşamanıza neden olur. Yumurtalık ve rahmi ameliyat
ile aldırdığınızda veya menopoza girdiğinizde
östrojen, progesteron ve testosteronun ahenkli
çalışması ile organize olan bu menstrual siklusu
yaşamayacaksınız. Bazı kadınların “Menopoza girdim,
artık kurtuldum” demelerine karşılık kadınlık
hormonlarının kemiklerin güçlü kalması, cildin
elastikiyetini koruması ve esnek olması, saçların
canlılığını koruması, vajina ve kadın cinsel
organlarının yeterli nemi ve kayganlığı koruması,
beyin hücrelerinin Alzheimer hastalığı ve bunamadan
korunması gibi birçok pozitif sağlık etkileri
bulunmaktadır. Östrojen hormonunun beyin kan akımını
arttırıcı, iltihabı önleyici, beyindeki sinir
hücrelerini koruyucu ve besleyici etkileri
bulunmaktadır. Menopozda östrojen seviyesinin
azalması hafıza sorunlarına, duygusal
dengesizliklere, sıcak basmasına ve daha bir çok
sorunlara yol açar.
Prof. Dr. Ahmet Selçuk Can
Endokrinoloji ve Metabolizma Bölümü
|
|